Genç yönetmen İsmet Müstecep, 10 yılı aşkın süredir dünyanın farklı köşelerinde tanık olduğu insan hikayelerini “YOLCU” adlı 8 bölümlük belgesel serisi haline getiriyor. İlk tanıtımı yayımlanan belgesel, yapımcının dünyanın farklı köşelerinde tanık olduğu öyküleri ekrana taşıyor. 
Genç yönetmenin, İstanbul’un mütevazı semti Balat’ta 2010’lu yıllarda başlayan hikayesi, mahalle arkadaşlarını telefon kamerasıyla kayda alıp internet kafelerde saatlerce kurguladığı kısa filmlerle şekillendi. 16 yaşındayken, 2015’te çektiği amatör uzun metraj filmi “M.İ.T. ve Bordo Bereliler”,
İnternette milyonlarca izlenmeye ulaştı. Bu filmle yapımcıların dikkatini çeken İsmet Müstecep, Netflix’te yayınlanan BÖRÜ dizisinin çekimlerinde ve kurgu sürecinde önemli görevler üstlenerek henüz 17 yaşında profesyonel dünyaya adım attı. Ancak asıl kırılma noktası, Afrika’ya yaptığı ilk yolculukta oldu. Uganda’dan Sierra Leone’ye, Kamerun’dan Kenya’ya uzanan yolculuklarda kabilelerin arasına karıştı. Kamerası, bir bakışın, bir sessizliğin, bir ritüelin tanığı haline geldi.
"ÖNCE HİSSETMEK SONRA KAYDA GİRMEK İSTEDİM"
YOLCU, tüketimin, dikkat ekonomisinin ve materyalizmin hüküm sürdüğü bir çağda; doğayla hâlâ uyum içinde, sade ve mütevazı bir hayat süren toplulukların yaşamlarına dair bir bakış sunuyor. Moğolistan bozkırlarında geyik sütüyle beslenen Duha Türkleri, Amazon ormanlarında şifalı bitkilerle hastalıkları iyileştiren Emberá yerlileri, Kuzey Afrika’da çöl geleneklerini sürdüren Berberiler, Tanzanya’da avcı-toplayıcı yaşam tarzını sürdüren Hadzabe halkına ışık tutuyor. Her bölüm farklı bir coğrafya, iklim ve yaşam tarzında geçiyor. İsmet Müstecep’in amacı yalnızca farklı yaşamları belgelemek değil; modern insanın hızlı yaşam çarkında yönünü bulmakta zorlandığı, kalabalıklar içinde yalnızlaştığı bir çağda, kadim toplulukların doğayla kurduğu ilişkiyi, derin topluluk bağlarını, ritüellerini ve sade yaşamlarının neşesini yansıtmak. 
BELGESEL 2026 ORTASINDA YAYINA HAZIR OLACAK
Pilot çekimleri Kuzey Afrika’da başlayan serinin yapımı, üç kıta, sekiz ülke ve dört mevsimi kapsıyor. Serinin, 2026 ortasında yayına hazır olması planlanıyor. Ulusal ve uluslararası yayın platformları ve yapımcılarla görüşmeler sürüyor. 10 yaşından bu yana farklı dünyalara duyduğu merakı araştıran ve kamera aracılığıyla aktaran İsmet Müstecep, hikaye anlatmanın çoğu zaman yolda gelişen bir süreç olduğuna inanarak belgeselini şu sözlerle tanımlıyor:
“Bu belgesel yolda karşılaştığım anların kaydı, hepimize dair küçük bir not. Kameramla ince ruhlu insanların hayatlarına konuk olup kadim geleneklerini ve sade yaşamlarını izleyiciye yansıtmaya çalışıyorum.”
